Yarın Yaparım,Yarın,Yarın…Peki Neriye Kadar
Yarın Yaparım,Yarın,Yarın…Peki Neriye Kadar
‘Yarın yaparım deme, bakarsın yarın olur da sen olmazsın.” Hz Ali (RA)
Derler ki eski insanların ömrü çok uzun olurmuş, yüzlerce yıl yaşayanları varmış. Hatta Nuh Peygamber’in (RA) 900 küsuryıl yaşadığı rivayet edilir, diğer birçok peygambere atfedildiği gibi. Eskilerin asırlık ömürlerinin yanında bugünün insanının 60-70 yıllık ömrü ne kadar da kısa, âciz, yetersiz. Değil fiiliyata,anlamaya, idrak etmeye bile yetmeyecektir eskilere nisbetle.
Ancak kemiyetten geçip “Keyfiyete vardığımızda aslolanın zamanın uzunluğu değil, dar vakitlerin azim ve halis niyetle geçirilmesi olduğu anlaşılacaktır. Zamanımızın sürate sürat katma yarışı içerisinde başı dönen insanının bu duraksız savruluşta hayatını anlamlı kılan işleri hep yarına ertelemesi aslında bir kaçışın ürünüdür. Zira bir yanda fıtraten duyulan kısa ömrü değerlendirme endişesi, bir yanda da koşturmaca içindeki insanın sürekli yapmak istediklerini veya yapılması gerektiğine inandıklarını ertelemesi… Bu iki uç arasında bir oyana bir buyana savrulan ademoğlu, kolay olanı seçip hep erteliyor hayallerini, çılgınlıklarını, cesaretlerini, ideallerini, sorumluluk üstlenmelerini; dünyayı kurtarma rüyalarını, söylemek istediklerini, göze alması gereken riskleri ve hasılı hayatı…
Öyle bir an geliyor ki ağızdan dökülen cümleler “yarınyaparım,yarın bakarız,yarın hallederim,yarın…yarın…yarın…” ile sınırlı kalıyor. Halbuki ölüm meleği kapıyı ansızın çaldığında Hz. Musa (RA) gibi Ondan müsaade isteme şansımız da olmayacak. Yarınlara tehir etmekle yapamadıklarımız karşısında elimiz böğrümüzde,yapmak istediklerimiz ise sonu gelmez yarınlarda kalacak.
İyisi mi biz her anyolculuk yapmaya hazır, bavulu kapının arkasında duran seyyahlar gibi “yarınları” düşünmeden, ertelemeden bugünden yola koyulalım. Hacca niyetle yürüyen karınca gibi yarının hesabını yapmadan bugünün hakkını verelim. Yarına ulaşabilirsek bir şükür borcumuz olsun, ulaşamazsak da Hac yolunda canını teslim eden karıncalar kervanına katılmış olmakla mutmain oluruz vesselam.