Sultaniye Vapuru ve İstanbul
Sultaniye Vapuru ve İstanbul
Padişahın binmesine mahsus vapurlara taht vapuru denirdi. İngiltere’den getirilen ilk vapurlardan sonra 1838’de yerli vapur inşasına başlanmış ve kısa zamanda sayıları 15’i bulan vapurlar sefere konulmuştu. Bunlardan padişaha özel olanlar, bir yenisi yapılınca halka tahsis edilir ve gerek Boğaz’da, gerekse şehirlerarası hatlarda kullanılırdı. Sultaniye ve İstanbul vapurları da bunlardandır. Sultaniye vapuru İngiltere’ye sipariş edilen ilk gemimizdir. Feyz-i Cihad adıyla yapıldığı halde padişaha tahsis edilince adı Sultaniye’ye çevrildi ve İstanbul’a bu adla geldi. 1861 tarihinde yapılan vapur 365 kadem boyunda (1 kadem 32 cm.dir), 40 kadem genişliğindeydi. 15 mil sürat yapan vapur tek bacalı, iki direkli ve yandan çarklıydı. Padişaha tahsis edilen salonuna billur parmaklıklı muhteşem bir merdivenle iniliyordu. Salonun duvarları nadide manzara resimleri ile süslüydü.
Vapur 1864 senesinde arızalandı ve Londra’ya inşa edildiği fabrikaya gönderilip kazanları ile bacası değişti. 1872 yılında ise tamir kabul etmez şekilde arızalandı.
Sultaniye’den sonra yine İngiltere’de padişah Abdülaziz için İstanbul sürat vapuru inşa ettirildi. Bu da tıpkı Sultaniye gibi tırabzanları billurdan bir merdivenle inilen ve gayet güzel tefriş edilmiş bir salona sahipti. Gemi iki bacalı, iki direkli ve yandan çarklı idi. Görünüşü Sultaniye’den daha nahif ve alımlı idi. Vapur 1.100 ton olup 350 beygir gücünde idi. 17,5 mil sürate sahipti. Dönemin İngiliz basını, bu vapurun süratini öve öve bitirememişlerdir. Vapur 1909 yılında Şirket-i Hayriye gemilerinden biri olarak feshedilmiştir.
Bugün Sultaniye ve İstanbul’un merdivenlerini donatan billur parmaklıklar Deniz Müzesi’nde ziyaretçilerin hayret dolu bakışlarıyla değerlendirilmektedir.