Şakacı Ögretmen

Kendisini dersin eğlenceli geçmesine adamıştır. Devamlı şaka yapar ve yaptığı şakalara genelde sadece kendisi güler. Bazen bu durumu fırsat bilen öğrenciler dersi kaynatmak için öğretmenin esprisine saatlerce gülerler. Bunun üzerine öğretmen, “Gülmesenize yeterin, anladık çok komik ama şakayı başka şeye çevirmeyin.” diyerek öfkelenir. Bazen de espri o kadar harikadırki sınıf boş boş bakar, bunun üzerine şakacı öğretmenimiz derse asabi bir şekilde devam eder.

Bu öğretmenin en belirgin esprisi, “Yoklama tam mı? Olmayan parmak kaldırsın.”dır.

Eğer matematik öğretmeniyse, dersi daha eğlenceli bir hale getirmek için, bir sorunun parantez açılımını şöyle anlatabüir: “Ne diyor şimdi bu? Aç beni diyor! Hay hay! Açiim seni Yavruuum!” gibi.

Bu tip, öğretmenler odasmda da rahat durmayarak öğretmen arkadaşlarına da afacanca şakalar yapar. I örneğin öğrencilerden aldığı su fışkırtan yüzükle öğretmen arkadaşına su fışkırtır, boş gofret paketini dolu bir görünüme sokarak yer misin diyerek arkadaşına uzatır. Şakacı öğretmen din öğretmeni ise durum daha ilginç bir hal alır. En çok kullandığı söylemler “Oğlum kopya çekme, çarpılırsın!.” “Sırat köprüsü kıldan ince, kılıçtan keskincedir! , geç derlerse ne dersin! , “dir.

Bir de gerçekten espri yeteneği olan öğretmenler vardır ki, bunlar nadir bulunurlar. Tam kafa dengidirler. Yaptığı espriler, anlattığı anılar insanı gülmekten kınp geçirir. Hatta dışandan sesleri duyanlar, ya sınıfta bir şey oldu ya da ders boş sanırlar, öğrenciler bu öğretmenin dersinden çıkmak istemezler. Bütün dersler keşke onunla olsa diye dua ederler. Zekâsıyla bin dereden su getirip öğrencüerinin keyiflerini yerine getirir. İnsanın “Öğretmen değil melek!” deyip alnından öpesi gelir. Diğer öğretmenler tarafından kıskanılıp küçümsense de öğrenciler tarafından çok sevilirler.