Oyun nedir ? Ne değildir ?

Oyunlann belli başlı türleri vardır:

1- Macera/Adventure: Sıradan bir filmden çok daha derin bir hikaye kurgusunda ana karakteri canlandınrsın. Sahnelerde dolaşıp eşyalar toplaç insanlarla konuşur, onları yönlendirir, onlardan bilgiler alırsın; hikayeyi yaşarken karşına çıkan sorunlan da çözensin, öldürme içermez; çok fazla sorun çözme, bulmaca çözme, mantık yürütme ağırlıklıdır. Yavaş bir temposu vardır nispeten.
2- Strateji/Strategy (RTS – Real Time Strategy,TBS – Tum Based Strategy): Belli bir hikaye veya tema doğrultusunda savaş operasyonlan yönetirsin, askerler idare eder, savaş ekonomileri yönetirsin, gerçek hayatta devletlerin nasıl işlediğine, savaşlann nasıl işlediğine dair fikirler elde edersin ve bu doğrultuda stratejiler kurup gerçek insanları feda etmeden milyonlan savaşa sürersin, hedeflerini tamamlayarak hikayeyi ilerletirsin.
fantasy RPG: Macera türüne çok benzerler, hatta maceradan daha detaylıdırlar. Üstelik öldürme ve yıkım dökümü de içerirler. Gerçek hayata en yakın çizgiyi çizerler. Karakter yaratırsın, geliştirirsin, insanlarla konuşur ya da öldürür, hikâyede ilerlersin. Açık ve serbest bir dünya vardır genelde. Sahneyi ve neler yapacağını oyunun verdiği imkânlar doğrultusunda sen belirlersin. Bir gün nükleer savaştan çıkmış bir survivor, bir gün ejder öldüren şövalye, bir gün hırsız bir gün hırlı dursun.

Simulasyon/Simulation Araba kullanmaktan şehir yönetmeye, insan idare etmekten uzaya roket fırlatmaya futboldan baskete gerçek hayattaki tüm meslek dallarını simüle ederek içinde yaşadığın, genelde konudan çok tamamen işin yapılmasına odaklanan, ziyadesiyle öğretici ve en zor oyun dallarından biridir! ister transatlantik yüzdürürsün, ister kocaman şehirlere vali olursun. Ciddi düzeydeanalitik düşünme ve el becerisi yeteneğini birleştirmen gereken türdür.
5- Shooter/FPS – First Person Shoot
Shooter Belli bir hikâye doğrultusunda üstün bir kahramanı canlandırdığımız, çoğunlukla tek başımıza hareket ettiğimiz oyunlardır. Bu oyunlarda karakter geliştirmesi pek yapılmaz, daha çok hazır bir karakterin hazır hikâyesi üzerinden hareket edilir. Daha çok silah kullanma odaklıdır, mouse becerin ve hızlı algınla nispeten daha basit bulmacaları çözerken, bunlan yapmanı engellemeye çalışan düşmanlan öldürürsün. Hız, beceri ve zekânın hepsini bir anda işletmen gerekir. Hikâyeleri daha çok aksiyon bazlıdır, felsefi derinlikten öte.
Arcade Oyunlar/Platform Oyunları; En basit şekliyle ıer Mario, Pac Man gibi konusu da evreni de çok fazla planda olmayan, daha çok oyuncunun rye/gamepad kullanma hızına bağlı, bir miktar da maca çözümü içeren oyun türüdür. Atlar, zıplar, ,kuşlar öter kızlar çicek toplar, bir şeylerden kaçar, bir şeyler kovalarsın. Sonunda aslında yaptığın ise aşırı hızlı bulmaca çözmektir. Gerçek hayatın dinamik ve dengelenen yüzü, oyunun kendi kurallarına bağlı kalınarak oynan oyun türüdür. Aksiyonu bol, eğlenceli, hızlı oyun tipidir.
Oyunlarda elde edilen, geliştirilen yetenekler ve beceriler gerçek hayatta %95 kullanılır; lisede ve üniversitede öğrenilenler o oranda kullanılmaz. Oyunlar sana birden fazla hayatı aynı anda yaşama imkânı verir. Tecrübeni sıradan oyun oynamayıp yaşayan birine göre kat be kat arttırmanı sağlar. Bu yüzden oyun oynamayı hayatının değişmez parçası haline getirmiş, çok yönlü oynayan ve hayatlarına oyun oynamayı entegre etmiş, antisosyal olmayan oyunculann hepsi gerçek hayatta daha derin düşünebilen, daha açık ve ileri fikirli, daha bilgili ve yetenekli, daima büyük resmi görebilen ve çözebilen insanlardır. Günümüzde yapılan birçok araştırma da bu dediğimi desteklemektedir. Oyuncuların çoğu gerçek hayattaki fada ve felaketlerde sıradan insanlardan daha hızlı ve doğru reaksiyon vererek hayatlar kurtarmaktadırlar, yapılan testlerde beyinlerinin diğer insanlara göre çok daha atik ve hazır olduğu, tetikte olduğu ispatlanmıştır. Çoğu oyuncu neredeyse bu saydığım türdeki oyunlann hepsini oynar şu ya da bu Şekilde. Tür ya da oyunlardan birine takdıp kalanlar genelde sorunlu tiplerdir, başka oyuna ya da türe yeteneği yetmediği için inatla aynı şeye devam edenlerdir. Bu tür insanlar diğer oyuncularla da sürekli takışırlar En üstün oyun şu, ben onu oynuyorum, hepinizden iyiyim, üstünüm tartışmaian çıkarırlar ve son derece de sevimsizdirler. Nihayetinde oyunculukta da çok yönlü olmak kalite göstergesidir, tek oyunu 15 yıl oynamak değil. Hani derler ya bir dü bir insan diye; bir oyun bir hayattır, bin oyun bin hayat.
özetlemek gerekirse oyun, İnsana birden fazla hayatı aynı anda yaşama fırsatı verir, vizyon geliştirir, bilgi aktahr, bilgiyi bilgiyle kırdırır, test ettirir, öğrenileni hemen uygulama imkanı verir ve oyun oynamayan, hayatında oyun oynama elementi bulunmayan HERKES istisnasız oynayanlara göre daha bilgisiz, sığ ve tecrübesizdin Bu yorum insanlan rahatsız edecektir ama bir gerçektir ve oyun oynamayan insanlann oyuncuları neden anlayamadığı ve hor görmeye çalıştığı gerçeğini de anlaşılır kılacaktır. Çünkü insan isterse tüm dünyayı dolaşma fırsatı olsun, İsterse çok zengin ve imkanlı olsun; oyunların sağladığı imkanlarla kısacık sürede 30 mesleğin bilgi ve tecrübesini aynı anda, hem de fiziksel sınırlardan bağımsız olarak oyunlar dışında bir yerde öğrenemez ve uygulayamaz, yaşayamaz.

Bir başka çarpıcı nokta ise, oyunculann sanıldığı gibi a nti sosyal olmadıklarıdır. Tam tersine oyunlar sayesinde tanıştıkları, kaynaştıktan yakın arkadaş çevreleri olan, tecrübelerini birlikte paylaşıp geliştiren insanlardr. Sadece sıradan insanlar fazla sıkıcı geldiği için onlardan uzak dururlar bir zaman sonra. Oyuncular kendi çevreleriyle görüşmeyi, sıradan kısanlar ve onlann fin yargılarıyla uğraşmaya doğal olarak tercih ederler. Kadınlara gelecek olursak, genelde oyun oynamayı sevmezler. Kadın oyuncular video-oyun çevresinde atan değerindedir; ziyadesiyle sevilir, sayılırlar. Çünkü chainbreaker (zincirlerini kıranlar) olarak görülürler. Kadınların oyun camiasına uzaklıklarıyla ilgili türlü teoriler Üretilebilir ama uzak okluktan gerçeği hepimizin önündedir ve bunun erioek egemenliğiyle ya da erkeklerin oyuncu kızlan yanlarında İstememesiyle en ufak bir alakası yoktur. Kadın oyunculann çeşitli engelleri aşıp oyun dünyasıyla tanışmayı ve içine girmeyi seçmiş olmaları oyuncular tarafından saygıyla karşılanır, çekici bir özeMc olarak görülür. Çoğu kadın için gerçek ardamda bir ilgi alanı olarak bilgisayarda ya da konsolda oyun oynamak çocukça ve ergencedir, bu yüzden de bu devasa tecrübeden uzak durur, sağlam oyuncular da sıradan kızlara bu yüzden çok tahammül edemez, onlarla ya ilişki kurmazlar ya da kursalarda oyun hayatının dışında tutarlar, işte bu ilğisizlik ye da bağlantı yoksunluğu da oyunculann sıradan insanlarca sosyal anlamda beceriksiz sanılmalarına yol açan yapıyı ortaya çıkarır sadece.
İşin güzel tarafı biribri hayatlarını, arkadaşlarını, akıl tağkklannı savaşlarda fada tdarak bu tecrübeleri alda abdan oyuncu; kimsenin ötmesine, tarar görmesine garak kalmadan bu tacrübanin özünü oyunlardan atabilmiştir Oyun hayattır, bir yaşamda bir dan farla yaşamı tecrübe atma sanatıdır, bilgisayar başında boşa harcanmış saatler değildir. Bu yüzden da bir oyuncuya kalkıp “Ay hala mı oyun oynuyorsun” ya da “Ya şu oyunları şu kadar ciddiye alma.” dediğinizde da İki kara düşünün. Oyun oynamayı bırakmak, tüm diğer hayatlarını feda edip tak düze hayatın sıkıcı, düzenine dönmek birçok güzellikten yoksun düzene geri dönmek demektir.

Son olarak da oyun endüstrisi birçok endüstriden çok daha büyük bir endüstridir, 91 milyar dolardan büyüktür hacim olarak (üstelik bu donamm/hardware’ in çoğunu kapsamıyor bildiğim kadarıyla). Bu sektör aynı zamanda kendi içerisinde olimpiyatlara dönüşmekte olan bir spordur da, e-spor denilen sektörde yüksek düzeyli müsabakalarda oyuncular mttyonlarca dolar kazanmaktadırlar.

Not:Alıntı değildir.Kaynak Gösteriniz…