Geleceğin Eğitim Sitemi;Girişimci Üniversite mi?

Dünya ortalamalarını aşan, standart üstü bir üniversite eğitimi, iş yaşamında kullanılacak üç beş tekniği öğretmeyi değil, aslında soru sormayı, araştırmayı, sorun çözmeyi, kısacası düşünmeyi öğretiyor. İyi bir üniversite eğitimi esas olarak insanlığın çağlar boyunca biriktirdiği bilginin okur yazarlığının kısmen de olsa gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlıyor. Üniversite eğitimi ayrıca kişilerin analitik düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştiriyor. Dolayısıyla, bugün tüm dünyada üniversiteler çeşitli nedenlerle yapısal bir kriz içinde olsalar da, üniversiteler teknoloji ve inovasyona giderek daha çok odaklanılan, daha iyi bir dünyayı mümkün kılmak için gerekli kurumlar olmaya devam edecekler. Üniversiteler, araştırma ve öğretim faaliyetleriyle, bilim ve teknolojinin sınırlarını geliştirmeyi amaçlarken, bir yandan da öğrencilerinin bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmeyi de hedefliyorlar, öte yandan, küresel boyutta uzun süredir devam eden ekonomik ve siyasi krizler ve teknolojik gelişme ile birlikte istihdamın giderek daralması, girişimciliği tüm üniversite mezunları için çok önemli bir değer olarak öne çıkarıyor. İş yaşamında rekabetin artması ve inovasyona dayalı yeni teknoloji şirketlerinin geçmişin kuvvetli devlerini ortadan kaldıracak kadar pazar başarısı kazanması girişimciliğe daha da büyük kalabalıkların ilgisini çekiyor. Girişimci üniversite veya üçüncü kuşak üniversite adı verilen yeni üniversite modeli de buradan doğuyor.

Üniversiteler, öğrencilerini gerçekleştirdikleri eğitim ve öğretim ile daha girişimci kılabilir mi? Girişimcilik doğuştan mı gelir yoksa eğitimle öğrenilebilir mi? Girişimciliğin sadece iletişim, sebat, ticarete yatkınlık gibi bir sosyokültürel beceriler ve bunları destekleyen kişilik özelikler demeti olmadığı, bilgi ve becerilere bağlı olarak ve uygun ortam şartlarında ortaya çıkan bir davranış olduğu artık yaygın kabul görüyor. Üniversiteler de programlarına aldıkları girişimcilik dersleri, iş dünyasına ilişkin projeler, insanlığın problemlerini çözmeye yönelik sosyal girişimcilik insiyatifleri, girişimcilik araştırma merkezleri ve girişimciliği destekleyen kuluçka merkezleriyle öğrencilerine bu konuda bilgi ve deneyim kazanmalarına fırsat veriyor. Zaman içerisinde neredeyse tamamen büyük ölçekli işletmelere odaklanmış İşletme disiplini de, bu sefer girişimcilere ve onların kurduğu filiz şirketlere (start-up) odaklanarak adeta yeniden keşfediliyor.