Futbol Çoşkusu ve Ali Sami Yen
Futbol Çoşkusu ve Ali Sami Yen
Birilerine göre Ali Sami Yen Çoşkusu Evi Kimilerine
Görede Ali Sami Yen Cehennemini!
Tutkunun vücut bulduğu yerdir. Ali Sami Yen… Aynı anda çarpan milyonlarca kalbin merkezi… Aslında futbolu biraz seven herkesin içinde özel bir yeri olan, Galatasaray taraftarı içinse ev, iş, aşk… her şey olan mabet… Son yıllarda onu seven, sevmeyen herkes için bir soru işareti; fakat sonunu aslında herkesin bildiği bir masal… Betonun ruhu olduğunu hissedersiniz Sami Yen’ de. En sıkıntılı anlarda bile o ruh sizi içine alır, on binlerin atasında unutursunuz bütün sıkıntılan. Atmosferi öyle büyülüdür ki, o betonun ruhuyla bütünleşip orada gülersiniz, coşarsınız, ağlarsınız. Tek vücutsunuzdur artık, sadece taraftarlardan ibaret değilsinizdir.
Bir Türkiye maçıyla açtı hayata gözlerini mabet 1964 yılında başladı sevgi sellerini ağırlamaya. Binlerce anıya ev sahipliği yapmış eski açık, kapalı, numaralı, yeni açık; hepsinin birlikte coşmasıyla büyülemiştir bütün Dünya takımlarını. Zaman zaman daha sahaya çıkmadan korktuklarını düe getirmişlerdir rakip takımlar çünkü içerideki coşkuyu aktanr Sami Yenin ruhu dört bir yanına. Italyan oyuncu Maldini “Kimse bana burada 25000 kişi olduğuna inandıramaz,“ diyerek aslında özetlemiştir atmosferi. ‘Wellcome to Heir karşılar rakipleri ve iliklerine kadar hissettirir cehennemi. Yağmur, kar, fırtına fark etmezdik tribünlerde ıslanmanın bile bir değeri vardır Baftann gözünde… Evinde ne olursa olsun güvde hisseder insan kendisini.
Futbola gönül vermiş, onunla hayatını geçiren insanlann izlenimleri bile yeter aslında bu değeri özetlemek için; Italyan hakem Pierluigi Collina; “Bu cehennemi çok seviyorum,” demişti bir röportajında ya da Beriiner Morgenpost; “Futbolun sadece futbol olmadığını Ali Sami Yen stadında anladım,” diyerek belirtmişti düşüncelerini. Tüm Türkiye’nin kalbinde taht kurmuş oyuncu Pascal Nouma; “Bana hep Ali Sami Yen’den bahsettiler,” diye söz etti mabetten ve içinde yaşadıklarından. Bütün bu sözler tarih olmak üzere; çünkü tarihin yazıldığı mabet gün gelecek yerini bir gökdelene mi bırakacak yerini yoksa bir iş merkezi, residence ya da alışveriş merkezine mi?
9 yaşındayken tanıştım ben kendisiyle. Gittiğim ilk karşılaşmayı hiç izleyememiştim insanlara bakmaktan, onların bu kadar uyum halinde bitlikte hareket etmesine şaşırmaktan… Küçüktüm, başka bir yerde olsa korkardım yerin sallanmasından. Hiç korkmadım, aksine kapıldım rüzgarına, bir bakmışım 13 yıl geçmiş üstünden; ama ben hala atamamışım içimden o sallanmayı hissetmenin garip heyecanını. Sadece futbol maçlanna değil konserlere, kutlamalara, farklı etkinliklere de ev sahipliği yaptı Ali Sami Yen; bir olayı, kişiyi seven on binleri başka amaçlarla da topladı bir araya. Metallica Sami Yen’i seçti konser için, 29 Ekimler de Sami Yen’de kutlandı. 19 Mayıslarda Sami Yen’de toplandı bütün gençler, Ata’mızın bıraktığı Gençlik Bayramını kutlamak için.
Genel bir gerçektir insanlar doğar, büyür, ölür. Ruhian vardır, duygulan vardır… Bu yıl 46 yaşında Sami Yen, ve maalesef fiziksel ömrünün son yıllarında, tıpkı bir insan gibi doğdu, büyüdü ve… “Bu stat çürük, bu taraftarlar bir gün stat yıkılırsa gerçekten cehennemi görecekler,” diyenlerin aksine ayakta kaldı bunca zaman; ama artık yerini devretmek üzere. Tabii ki unutulmayacak yaşananlar. Sürekli yaşanan bir yer olmayacak artık ; ama anlatılan, hep övgüyle bahsedilen bir gurur kaynağı olarak kalacak. İz bırakmıştan unutmak mümkün değildir çünkü. 23000 kişilik kapasitesine rağmen 1987 yılında Eskişehir maçında 39000 kişiyi bünyesinde toplamayı başardı Sami Yen, yaşlanmış duvarları üzerinde on binlerin zıplamasına izin verdi, inada direndi doğanın kanunlarına. O, taraftarlarına yaşattı o sevğiyi çoşkuyu; taraftarda onu bağrına bastı. Metin Oktay’lar geçti, Hagiler geçti, Karıncaezmezler geçti O’nun tarihinden. Farklı pozisyonlarda olsalar da aynıydı amaçlan, aynıydı tutkular ve hepsini bir araya getirdi, adını takımın kurucusundan almış olan stat… Ali… Sami… Yen…
“Fiziksel ömrünün sonuna geldi,” demiştim; evet hepinizin bildiği gibi son yıllarda yeni stadın yapımı, ihaleler, Sami Yen’in akıbeti tartışılıyordu sürekli… Ama artık biliniyor ki maalesef mabet yıkılacak ve yerine son 10 yılın modası “rezidans” lar yapılacak. E-5’ten geçerken sallanan bayraklan görmek yerine, yine her yerde olduğu gibi yükselen soğuk duvarlar görülecek bundan sonra… Anıları olmayan bir yapıyla, rant kavgası içinde bir çarkın içine dahil olacak Mecidiyeköy… Yani olay aslında sadece mabedin yıkılması değil; bunca duyguya, şampiyonluğa, ilke imza atan mabedin yerini günümüz modasının gösterişli, tekdüze, kendini altın kafese kapatmışsın gibi hissettiren yapıların alacak olması.
Öyle ya da böyle fak etmez, anlatılanlar da yeter o duyguyu yaşatmaya. Görmeseler de gelecek nesiller; herkes bileoek ki bir Ali Sami Yen geçti Türk Futbol Tarihinden… Bütün dünya takımlarını ağırladı. Ve hiçbir taraftar unutmayacak turnikeleri geçtikten sonra salanan duvarlarının arasında, “ev kokusu” nu alarak geçilen koridorları ve ardından görülen. Birilerine göre Ali Samiyen Çoşkusu Evi kimilerine görede Ali Sami Yen Cehennemini!