Fantezi Tipdeki İnsan Tipi
Fantezi Tipdeki İnsan Tipi
Bilgisayarda yazı yazarken Cengiz Kıırtoğlu ya da Ümit Besen dinlerse insan kendini piyanist şantör gibi hisseder. Klavyenin tuşlarına bastıkça “Ooo Ferhunde Hanım ve eşleri de buradaymış, Rıza Rey hadi piste!” gibi bir durum içine girer, kendini arabanın arkasına “Liselim” yazarken yakalar farkına varmadan. Fantezi tip budur. Halk arasmda “fantaaaazi” olarak da adlandırılırlar.
Her şeyleri fantezidir, dinledikleri müzik, giydikleri elbise, taktıkları çanta, hatta davranışları bile. Aşk insanıdırlar, aşkı ölümsüz bilirler ve hatta sevdiler mi bir ömür boyu severler, ama aşkları hep umutsuzdur, hep hayal kırıklığıyla son bulur. Ya sevgilileri başkasıyla evlenir ya da duvardaki bir resimle avunur gönülleri. Hiç bahar yaşamamış güz gülleri gibidirler. Sevgililerinin gözleri genelde ela, aşk ise insanın başma beladır. İşte bu yüzden yalnız ve mutsuzdurlar. Mükeyyifata düşkün olabilirler.
Büyük konserlerde hep en önde dururlar ve şarkı acıdan dayanılmaz bir hale gelince çakmaklarını çıka-np sağa sola sallayarak şarkıya eşlik ederler. Genelde karamsardırlar ve bu müzikle karamsarlıkları daha çok artarak acılarına acı katmaktan zevk alırlar. Mazo. şist bir ruhları vardır. En başta bu müziği sevmeseler bile dinledikçe bu müziğin bağımlısı olmuşlardır. Acı çekince, neşelenmektense acılarını yaşamayı severler.
Büyük ihtimal en fazla lise mezunudurlar. Genelde meslek lisesinde okumuşlardır. Hayatm acı yüzüyle genç yaşta tanıştıkları için fantezi müziği kendileriyle özdeşleştirmişlerdir. Şarkının sözlerinde yaşadıkları mahalleleri, tanıdıklarını ve acılarını bulurlar.