Dünden Buğüne Oscar ve Türk’lerin Oscarla İmtahanı
Dünden Buğüne Oscar ve Türk’lerin Oscarla
Sınavı
Ancak ülkemiz Türkiye, gerek sinema sanatına olan ilginin gerekse gerek oyuncu gerek film seciminde gereken özenin gösterilmemesi ya kabadayı filmleri yada komedi üzerine filmelerin olması , sadece ”iyi vakit geçirelim” bağlamında kalması sanat yönüne,oyuncu seciminde gereken özenin gösterilememesi yanlızca komedi ve kabadayı filmleri üzerinde yoğunlaşılması bu karekterlere ağırlık verilmesi (secilmiş olan oyuncunun önce göze hitap etmesi gerekiren boyu 2 metre olsun iyi kabadayı olsun denmesi halbuki Hollywood’ta bir Tom Curise ,Antonio Banderas… 1.70 bile değiller ama göze hitap ediyorlar ve ikiside dünya starı)gerekse de sosyo-ekonomik bir takım sebeplerden dolayı Oscar’da yüzü gülmeyen ülkeler arasındadır malesef umarız bu talih bir gün bizede döner.
Her yıl, şubat ayında yeryüzündeki milyonlarca insan sinema tutkunu oscar bu cümleden sonra gelecek ismi nefeslerini tutarak beklerken; ödülün sahibi adeta egemen bir imparator-muşçasına sahneye yaklaşır, haklı bir gurur ve heyecanla konuşmasını yapar ve o efsanevi – attın küreciğine kavuşur. Evet, “Oscar” ya da resmi adıyla Akadem Ödullerin’den bahsediyorum günümüzde sinema sanatının enönemli ödülü bu olsa gerek. Öyle bir ödül törem ki 1929 dan ben her yıl tekrarlanmakta ve geçtiğimiz günlerde 81 incisini başarıyla ve her zaman olduğu gibi görkemli bir törenle icra edildi.
Böyle bir ödülün ortaya çıkış hikayesi aslında bir kişiye atfedilebilir. Ocak 1927de Ben Huh filminin ünlü yönetmeni Fred Niblo ve oyuncu Conrad Nagel Hollywood’un en güçlü patronlanrıdan, MGM’nin sahibi B. Mayer film endüstrisinin haklarını savunabilecek bir örgütün kurulmasını önerdiler. Mayer bu konuyu görüşmek üzere Holyvvood’da önde gelen 36 kişiye bir yemek verdi.Ayrıntılar açığa kavuşturulduktan sonra 19 mart 1927’de Board of Govemors (Akademi Yönetim Kurulu) üyeleri belirlendi.Oyuncu Douglas Fairbanks başkan yonetmen Fred Niblo ise başkan yardımcısı secildi.11 mayıs 1927de düzenlenen kuruluş yemeğine katılan 300 kişiden 231’i o gece Akademi ye üye oldular. Yemekten sonra Cedric Gibbons,Sid Grauman, BessMeredyth,J.Stuart Blackton, Richard Barthebness, Henry Kirıg ve David Wark Griffith’ten oluşan 7 kişi ödül verme yönetmeliğini saptamakla görevlendirildi.
İlk Oscar töreni Şubat 1929’da Los Angetes’da icra edilmiştir. Her ne kadar bugünküne kıyasla oldukça az kategori ve ödül olsa da bu atılan bu ilk adım, günümüzde sinema sanatının en önemli ve prestijli ödülü haline gelmişlir. Adaylar ve ödüller şu anda 5830 üyeye sahip Sinema Sanattan ve Bilimleri Akademisi (Academy of Moüon Picture Arts and Sciences – AMPAS) tarafından belirlenir. AMRAŞ’m büyük çoğunluğunu (1311 kişi) oyuncular oluştururken, yönetmenler, saygın film eleştirmenleri ve yabana gözlemciler de kuruluş bünyesinde aday filmleri belirleyip oylamaktadır. AMPAS’a üye olmak, ve bu prestijli ödülün sahibini belirleme yetkesine ulaşmak da önemli seçim ve eleme aşamalannı gerektirir. Bütün üyeler akademiye katılmak üzere öncelikle bir davet alırlar. Üyelik “Boerd of Govemors” tarafından verir. Üye için sinema alanında seçkin bir kariyere sahip ölmek ön koşuldur. Geneftte bir akademi ödülünü kazanmak, akademiye katılmak için bir davette sonuçlanmasına rağmen, üye otamatik, değildir Yeni üyelik teklifleri yıldan yıla düşünülür. Akademi üyeliği, sinema fttmlennde farklı dıspkrv teri temel etmek için 15 dala bölünmüştür Bunlar, oyuncular, yönetmenler, sinematograflar, ı sanat yönetmenleri, film edtorteri, müzik, yaprmalar, halkla ilişkiler, kısa fimler ve animasyon, ses, görsel etekler, yazarlar dokumanterler dir.
Aslen AMPAS’ın verdiği bu Ödüle “Oscar” denmesinin kesin bir sebebi yoksa de iki seçenek günümüzde kabul gören teoriler. Birincisi, ilk bayan oyunculardan Betle Devlesin heykelciği kocası Harmod Oscar Nelsona benzetmesi ve bu ismi takılması, ikincisi ise AMPAS’ın kütüphanesinde görevli Margaret Hemcklen heykelciği amcası Oscara benzetmesi ve heykelciğe bu ismin takılması yönündedir. AMRAS, Oscar ismini 1930 yılına kadar resmi olarak kullanmamıştır.
Bir filmin Oscar’a aday otabimea için uzun metraj kategorisinden 40 dakikadan uzun olması ve AMPAS’ın konuşlandığı Los Angeles eyaetinde bir paralı sinema salonunda en az 1 haflta gösterimde kalması şartı aranmakladır. Akademinin tüm üyelen kendi dallarında ödül için adaylarını önerir. Tüm üyeler En iyi Fim Akademi ödülü için oylamaya katılabilir. Böylece tüm dallarda adaylar belli olur. Adaylar belli olduktan sonra ödülün kimlere verileceğini belirlemek için bir oylama daha yapılır.
Oscar heykelciği tüm dünyanın ‘Oscar’ deyince aklına gelen o altın heykelcik, televizyon ve sinema için programlar ve filmler yapan ve dağılan bir medya kurutuşu olan Metro-Goldwyn-Mayer. İnc. (MGM)’in sanat yönelmeni Cedric Gibbons tarafından tasarlamıştır. İlğinç bir söylentiye göre Gibbons heykelciği evinde akşam yemegindeyken bir anda aklına gelen bir fikirle masa örtüsüne çizmiş ve daha sonra bürosunda son şeklini vermiştir.Oscar heykelcigi, film makarasının üzerinde elinde klıç taşıyan bir şövalyeden oluşmaktadır.
Oscar ödüllerinde her ulus gibi biz de Türkiye’den bir filmin ya da bir şahsın ödül almasını! dilemişizdir. Zira son Oscar ödül gecesi’nde, “Slumdog Millionare” İn en iyi film seçilmesi ve birçoğu Hintli olan kadrosunun “En İyi Erkek Oyuncu” dahil birçok ödül alması Hindistan’da sevinçle karşılanmış hatta tüm film ekibine onur nişanı verilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak ülkemiz Türkiye, gerek sinema sanatına olan ilginin gerekse gerek oyuncu gerek film seciminde gereken özenin gösterilmemesi ya kabadayı filmleri yada komedi üzerine filmelerin olması , sadece ”iyi vakit geçirelim” bağlamında kalması,oyuncu seciminde gereken özenin gösterilememesi yanlızca komedi ve kabadayı film leri üzerinde yoğunlaşılması bu karekterlere ağırlık verilmesi gerekse de sosyo-ekonomik bir takım sebeplerden dolayı Oscar’da yüzü gülmeyen ülkeler arasındadır. Son olarak Cannes Füm! Festivalimden ödülle dönüp büyük sükse yapan “Üç Maymun” filmi, Oscar’da “En İyi Yabancı Film” ödülü için ön elemeye seçilmiş fakat,başarılı olamamıştır
Bir tören bu kadar uzun süre tekrarlanınca bir çeşit ritüele dönüşüyor kuşkusuz ve bu ritüelin de kendi içinde yaşanmışlıktan ilğincilkler bulunuyor. Birkaç örnek vermek gerekirse:
-1972 yılında The Godfather flminde unutulmaz D.Vıto Carleone karakterini canlandıran ve ikinci Oscarını bu filmdeki oyunucluğuyla kazanan Marion Brando Amerikan yönetiminin kızılderililere yaptıklarını protesto etmek amacıyla törene katılmamış ve yerine genç bir kızılderiliyi göndermiştir.
-Oscar tarihinde en iyi erkek oyuncu dalında tam üç ismi aday gösterilen tek film; Mutiny On The Bounty (Clark Gable, Charles Laughton, Franchot Tone)’dir.
-Üç film, 11 Oscar Ödülü birden almayı başarmıştır. Bunlar, Ben-Hur (1959), Titanic (1997), ve The Lord of the Rings: The Retum of o the King (2003). Ayrıca The Lord of the Rings, The Retum of the King aday gösterldiği tüm dallarda ödül almayı başarmıştır.
-The Tuming Point (1977) ve The Color Purple (1965) filmleri 11 dalda ödüle aday göste. rilmelerine rağmen hiç ödül kazanamadı.
-The Silence of the Lambs (1991)filminde oynadığı Hanniba Lecter karakterini canlandıran Antony Hopkins 16-17 dk. kadar ekranda görünmesine rağmen En iyi Aktör ödülünü almayı başardı.
– John Mills’e, İrlandalı Kız (Ryan’s Daughter) filminde oynadığı köyün sağır-dilsiz delisi rolü için 1971 te En iyi Yardımcı erkek oyuncu ödülü verilmişti. Filmde rolü gereği tek kelime bile konuşmayan John Mis , ödülünü alırken konuşma yapmayıp bir reveransla yetmiştir.Oscar ödülerindeki en kısa kabul konuşmacı olarakta rekorlar kitabına geçmiştir.
-Meryl Streep ödüle en fazla aday gösterilen isim oldu. 14 kez aday gösterilmekle beraber 2 kere ödülü atmayı başardı. En iyi Yardımcı ödülünü Kramer ve Kramer (1979) le ve En iyi Aktiris ödülünü Sophie’s Choice( 1982) filmindeki rolü ile kazandı.