Çocuklara Oyuncak Alırken Dikkat…
Biz’de çocuktuk bir zamanlar… Bizim de oyuncaklarımız vardı. Tahdadan arabalarımız, bezden bebeklerimiz,topaçlarımız, kuklalarımız, çelik çomağımız… Ve biz ne kadar masumsak, onlar da öyleydi yıllar yıllar önce. İçlerinde ne BPA vardı, ne HCL, nede PVC. Zaten lügatımızda da yoktu bu kelimeler. Bir “petrol”ü duyuyorduk ama o da henüz oyuncaklarımızla değil, yarattığı krizlerle gündemdeydi. Nasıl ki yıllar geçti, oyuncaklarımız da kaybetti masumiyetini. İçtiğimiz sudan, yediğimiz ekmekten sonra onlar da kirlendi.
Ucuza mal edilmesi için özellikle Çin’de üretilip dünyanın dört bir yanına pazarlanan, hatta uluslararası markaların da portföyüne dahil ettiği oyuncakların bazılarının zehir saçtığını duyuyoruz gazete haberlerinden, araştırma raporlarından. İçinde binbir çeşit kimyasal madde bulunan bu oyuncaklar; kusma, alerji gibi etkilerin yanı sıra öğrenme bozukluklarına, hatta kalıcı nörolojik hasarlara neden olabiliyor. Kimilerinin ölüm tehlikesi bile var. Son yıllardaki vakalar, işin boutlarını gözler önüne seriyor zaten.
Yedi yıl önce Amerikalı oyuncak devi Mattel’e ait FischerPrice’m oyuncak skandalini belki hatırlarsınız. 2006 yılında Polly Pocket serisini “tehlikeli mıknatıslar” nedeniyle toplatan şirket, bundan bir yıl sonra Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülkeden 20 milyona yakın oyuncağını geri çağırmıştı. Tehlikeli mıknatıslar bu kez Barbie ve Tanner adlı bebeklerde vardı ve üç ABD’Ii çocuk bundan yuttuğu için ameliyat olmak zorunda kalmıştı.
Üstelik tehlike sadece bununla sınırlı değildi.
Cars filminin kahramanlarından Sarge ismini taşıyan bir oyuncak arabanın kurşunlu boya içerdiği ortaya çıkıverdi bir gün. Boyaların olumsuz sağlık sorunları yaratabilecek seviyede kurşun içerme ihtimali nedeniyle oyuncakları toplatan Mattel, suçu oyuncakların bir kısmını aldığı Çinli firmaya attı. Skandala dayanamayan Lee Der IndustriaTin sahibi Zhang Shuhong ise fabrikasında intihar etti. Yetkililer, Shuhong’un boyaları en güvendiği arkadaşından satın aldığını ve bu olayı öğrenince dayanamadığını açıkladılar.
Peki, bu skandaldan sonra tehlike bitti mi? Elbette hayır. Ağır metaller, kurşunlu boyalar içeren oyuncaklar, dünyanın dört bir tarafında kol gezmeye devam ediyor. Tabii bu konuda tek suçlunun Çinli üreticiler olmadığım da belirtmekte fayda var. Standartlarıyla, normlarıyla ünlü Avrupa Birliği bile, yeni çıkardığı yönetmelikle bazı kimyasalların kullanım oranım düşürdüğü için Almanya tarafından eleştiriliyor. Ebeveynlere göre ise petrol ve petrol türevlerinin kulanılması söz konusu edilmesi bile doğru değil. İşte Alman bir annenin seslenişi: “Bence oyuncaklarda zehirli maddelerin yeri yok. Eğer bir oyuncakta kurşun ya da arsenik gibi zehirli maddeler içeriyorsa, bu durum beni korkutuyor. Doğru bulmuyorum.”