İnsan ve YaşamKültür-Sanat

Çay Kültürümüz

Kütürümüz’ün Vazgecilmezi Çay

Türk halkının vazgeçilmez içeceğidir siyah çay. Akraba, komşu ziyaretlerinin,’ yemekten sonraların, hoş sohbet arkadaş ortamlarının yıllarca tepsisine konuk olmuştur. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, zihinsel aktivite ve kon­santrasyonu arttırması, antioksidan kaynağı olması gibi yararlarının yanı sıra birleştirici gücünün olduğuna da inanmak güç değildir. Zenginden fakire tüketimi en çok tercih edilen bu mütevazı içeceğimiz hangi ortamlarda daha çok karşımıza çıkar diye soracak olsam hepimizin kafasında anılar canlanır, dudaklarımız hafiften tebessüm eder.

KIRAATHANELER

Her ne kadar Avrupa kültürünün damarlarımıza yavaş yavaş yerleşmiş olması ‘cafe’leri daha uğrak hale getirmiş olsa da çaycı Ahmet abiler unutulur mu çay denilince. Mahalle halkının sa­mimiyeti kanşır her yudumunuza. Siz ökeye dönerken Ali abi almıştır tavlayı koltuk altına Hacı dede başlamıştır günlük nutuğuna. Erzurumlu marangoz ustası seslenir: Kıtlama yok mu gardaş açilinden demli bir kıtlama çay…

Ahmet? çırak dağıtınca gazeteleri güncel her olaydan alırsınız nasibinizi. Şimdilerde dünya futbol liglerinin de takibinin sağlandığı bu sıcak mekanlan unutmayalım.

KANTİNLER

Yoğun bir dersin ardından 3-5 arkadaş toplanırsın bir masanın etrafına. ’Merve bu gün çaylar sendenmiş’ diye araya girer en akıllısı. Kaç şekerdi, kalan şekeri yurda götürürsün gibi eksik olmayan muhabbetler bağlanır en anlaşılmayan dersin, çoğu kez hocanın eleştirilmesine. İnce belli bardaktan ayrılan her yeni dudak yeni de­dikoduyla hayat bulur. Bir çay, karşılığı bir imza atarsın yoklama da çayın hatın da arkadaş hatınna dilenmiş olur.

PİKNİKLER

Malum yaz da kapıdayken semaver, termos, piknik tüpü artık anneniz babanız neyi uygun görmüşse hazır olun taşıyamaya. Çaysız piknik olacak şey değildir. Top, ip, mangal daha nicel­erinin arasında öncüdür o. Civardaki tanıdık eş dosttun katılımıyla size bardak kalmazsa diye üzülmemek için hazır ve nazır da olmanız ger­ekli.

GÜNLER MİSAFİRLİKLER

 

Binbir emekle hazırlanmış kanepeler,kurabiyeler kekler, börekler, çörekler kuru kuru gidermi hiç? Yeni demlenmiş çay doldurulur bar­daklara dudak payı da ihmal edilmeyerek.Neriman bana kulplu bardağa koy şuradaki diye söylenir en balık etli teyze.

Taze çayın kokusuna karışır limon kolonyası ve sohbet sürer Ayşe’nin çocukları okuldan dönene kadar, Fatma’nın kocası zili çalana kadar.

RANDEVULAR

İk buluşmaların, tanışmaların yegane dostudur çay. Birtkte bir çay içelim mi? Diye baştayp devam eder çayla randevulaşmalar İstanbul ‘un en güzel manzaralarından birini alıp karşına vapur seslerine kulak verirsin. Güneş batarken çay kaşığının camda çıkardığı ses bile seslenir sevgiye. Hafif esen rüzgara aldırış et­meden bir elini onun eli diğer eliri ince belli bardağın ısrttrır bakar ordaki bir çingene ya fal bakar  yabir gül uzatır ısrarla ezberindedir sevginin…

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu