Faydalı BilgilerHaberlerNedir Ne Değildir ?

Bir Yeniden Doğuş Destanı:Çanakkale Savaşı

Kanla Yazılan Varoluş Destanı:Çanakkale Savaşı

Yarbay Mustafa Kemalin 57. Alaya vermiş olduğu şu emir, savaşta  Türk askerinin yapısını vatana bağlılığını göstermeye en büyük örnektir “Ben size taaruz etmeyi emretrmyirorum, ölmeyi emrediyorum.

Yok olmaya doğru son hızla giden bir milletin, bu durumdan kurtulmak için ilk çırpınışıydı Çanakkale. Yıllar yılı alınan yenilgilerle ezilen, kendine olan güveni biten bir milletin küllerinden doğuşuydu.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devtet’nin savunma savaşlanndan biri olan Çanakkale Savaşı, sadece o bölgeyi değil; bir başkenti, bir savaşın kaderini, bir milletin geleceğini kurtarma mücadelesi olarak tarih sah­nesindeki yerini aldı Savaş öncesi duruma ba­karsak, dünya devletleri sömürgeleşme, sanayileşme gibi konularla bloklara aynlmış, aralarında çıkacak yangının kıvılcımını beklerken, Avusturya prensinin bir Sırp genci tarafından öldürülmesi üzerine savaş patlak vermişti. Osmanlı Devleti de taraf tutmaması ha­linde, savaş sonunda el atılacak en büyük pasta dilimi olduğunu bittiğinden Almanlar’ın yanında girmişti.

Çanakkale Savaşı ve Askerlerimiz

İtilaf Devletleri’nden Rusya’da çıkan iç karışıklık yüzünden, Rusya’nın zor durumda olması ve diğer müttefikleriyle kara bağlantısının olmaması sebebiyle Ingiltere ve Fransa için Rusya’ya giden en kısa yol Boğazlardı ve Boğazlar zayıf OsmanlI’nın kontrolündeydi. Savaşın en büyük nedeni bu iken İstanbul’dan hitafi kaidınp haçı tekrar getirmek ve aynı zamanda AJmartan güneyden de kuşatmak arzusu, ingAere ve Fransa’nın bu cephe için iştahlannı kabartıyordu. Bu sebeple çok güçlü bir donanma kurularak Boğazlar aşılmalı ve tarihi emeler gerçekleşmeliydi. O sırada Ingiltere donanma bakanı olan Winston Churchi kabineye Boğazların rahatlıkla geçileceğine dair bir rapor sunmuştu. Bu rapor sonucunda Ingiltere, 28 Ocak 19151e böyle bir oephe açılmasına ve 19 Şubatta harekatın başlamasına karar verdi Fransa da bu karara katıldı.

Çanakkale ve Mus­tafa Kemal

Osmanlı’nın Çanakkale Boğazı’nı savunma sistemi tabya düzeniydi Bu tabyalar devrin padişahı Suttan II. Abdülhamit Han tarafından 79 Harbi nde Rus torpidobotlarıyla bie başa çıka­mayan Osmanlı donanmasının güçsüzlüğünün anlaşılması üzerine kurdurulmuştu, Abdulhamit Han düşünce olanak karacı bir yapıya sa­hipti (Bu konuda kendisinin donanmadan ve de­nizden korktuğu gibi yorumlarda bulunanlar da vardır. Fakat tabya sistemini kurdurması O’nun ileri görüşü olarak savaş esnasında ortaya çıkacaktır). Türk ordusu savaş öncesi gerçekten zor durumdaydı. Savunma için uzun menzilli top yoktu ve en yeni topta “Krupp 1866” yazmaktaydı. İngilizlerse tarih boyu yenilgi yüzü görmemiş donanmalanna çok güveniyorlar ve Fransa’nın da yanlanna katılacak olması sebe­biyle başansızlığı akıllarından bile geçir­miyorlardı. Üstüne üstlük donanmalannı son sistem gemi ve silahlarla yenilemişlerdi. Yenilmez armada adı verdikleri donanmanın komutasına Akdeniz filosu komutanı Amiral Carden getirilmiş ve karargah gemisini Queen Elizabeth olarak belirlemişti, aynca donanmanın üs olarak Limni adasını kullanması karariaştınlmıştı. Burada sahra hastanelerini kurmuşlar, kara harekatı boyunca da lojistik desteği bu adadan sağlamışlardı.

19 Şubatta boğazın girişindeki tabyalar, gemiler tarafından bombalandı, Türk savunması ise bu ateşe karşılık veremedi, beklemek zorunda kaldı. Türk savunmasından ilk dddi karşılık 1 Martta gelebilmişti. Müttefiklerin mayın tarama gemileri de boğazı tanyorlar ve bulduktan hattan imha ediyorlardı. 7 Martı 8 Marta bağlayan gece Nusrat gemisi 26 adet Türk yapımı mayını, boğaza 11. mayın hattı olarak döşedi. Nihayet 15 Martta boğazın tamamen mayınlardan temizlendiği raporunun karargaha ulaşmasıyla harekete geçme karan alındı.

Varoluş Destanı:Çanakkale Savaşı

Fakat hava muhalefetiyle Marta ertelendi. 18 Mart sabahı müttefikler boğaza girerken, kendilerinden de gayet eminken, o gün olacaklardan hiç haberleri yoktu. Gemiler üç ayrı tümene aynlmıştı; birinci tümeni de 17 Martta Amiral Carden yerine atanan, Amiral de Robeck komuta ediyordu. Bu üç tümen on iki zırhlı, on sekiz kruvazör ve yedi mayın tarama gemisini yanında lojistik destek gemileri ve uçak gemilerinden oluşan ürkütücü bir kuvvetti.

Queen Elizabeth, Lord Nelson, Agamemnon zırhlıları ve Inflexible kruvazöründen oluşan Bi­rinci Tümen 10:30’ da boğaza girdi ve 11:30’ da Rumeli Mecidiye, Rumeli Hamidiye ve Na­mazgah tabyalannı bombalamaya başladılar fakat; Türk cephesi bu ataşlara mesafe uzak olduğundan cevap veremiyordu, ingflizter iyi sonuç alacaktan konusundaki güvenlerini arttırmışlar, ertesi günkü 5 çaytannı İstanbul’ da içme planlan yapmaya koyulmuşlardı. Bu arada İstanbul’da azınlıktaki halk büyük bir hazırlık yapıyor Ingiliz ve Fransız bayraklannın yanında asacaklarını Yünan bayraklannı hazırda bekleti­yorlar, fener alayının planını düşünüyorlardı. Ama kim bilebilirdi ki, ömründe deniz görmemiş Anadolu yiğitlerinin denizler aslanı Barbaros Hayrettin kadar bilgili, gözü pek, korkusuz ve vatanını savunmaya inatçı olacağını? Saat 12de ikinci Tümen hedeflerini bombalamaya koyul­muş, bu tümende tabyalara b&riz üstünlük kurulmuş ve gemiler de bu rahatlıkla yavaş yavaş Türk menziline girmeye başlamışlardı 14:00 dolaylan nda Fransız gemisi Suffren boğazı terk ederken Bouvet de onu takip etmeye başladı ki bu gerçekten Yenimez Armada için şaşılacak bir durumdu.

Çanakkale Savaşı ve Enver Paşa

Tam bu sırada Bouvefte meydana gelen iki pat­lama panik yaratırken, Bouvef in Anadolu Mecidi­ye Tabyasından açılan ateş sonucu boğazın serin sutanna gömülmesi paniği iyice artındı. Gemiler birbirlerine çarpmamak ve paniği dağıtmak için Karanlık Liman tarafına manevra yaparken, Nusrat’ın döktüğü mayınlar başlanna bela olmuştu. Ocean da bu mayınlardan birine çarpıp, ilelebet Çanakkale’de kaçmıştı. Gün so­nunda mutlak galip Türk tarafı olurken; müt­tefikler günü üç zırhlı, bir kruvazör kayıpla tamamlamışlar ve kara harekatı olmaksızın Çanakkale’nin geçilemeyeceğini kesin bir şekilde anlamışlardı.

Kara harekatı öncesi ingi izler Mısır’da bulunan 70 bin kişilik Anzaklan, Fransızlar sömürgelerin­den topladıktan askerleri cepheye gönderme karan almıştı. Türk tarafıysa kara harekatı için 5. Ordu’yu kurmuş ve başına Alman Liman von Sanders’i gelinmişti. Vatan kaderini direkt etki­leyecek bir savaşa Başkomutan vekili Enver Paşa’nın bir Türk yerine bir Alman’ın komuta edecek olması, genç Türk subayiannın yüreğini burkmuş ama; vatanı savunma azimlerinden hiçbir şey kaybetmemişlerdi.

Savaş esnasında da Liman Paşa’nın bazı haeketJerine göz yumması Tük kurmaylann canını sıkmışta. Müttefik birliklerine ise General lan Hamilton komuta edecekti. Liman Paşa en büyük hatasını Türk komutanlann kurduğu sabit savunma desteğini kaldınp düşmanın karaya çıktıktan sonra denize dökmek sistemine dayalı savunma sistemini (oynak savunma) getirerek yapmıştı, ki bu sistem çok fazla askerimizi kay­betmemize sebep olacak bir sistemdi, ama komutanın emri şuydu: ihtiyatlı kuvvetler geride bekleyecek, sahiller ilk anda öncülerle savunu­lacak!

Çanakkale Savaşı ve Mus­tafa Kemal

Çanakkale Kara Savaştan tarihin en kanlı savaştan olmuştur; Kardı Koy buna en büyük örnektir. 25 Nisan’da çıkarmayla başlanılan harekatta, 5. Ordu komutanı Liman Paşa Saros Körfezinde yapılan aldatma çıkarmasında tam 36 saat kaybetmiş, bu sırada ordu komutansız kalmıştır. Neyse ki 19. Tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal gibi cesur ve sorumluluk sahfci komutanlar büyük özveri sergilemişler vatan toprağına ayak basan düşmanın çok kötü sonuçlar getirecek şekide ilerlemesini engelemişierdir. Yarbay Mustafa Kemalin 57. Alaya vermiş olduğu şu emir, savaşta  Türk askerinin yapısını vatana bağlılığını göstermeye en büyük örnektir “Ben size taaruz etmeyi emretrmyirorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar geçecek zaman  zarfında, yerimize başka askerler ve komutanlar kaim olabilir.Bu emir sonucu 57. Alayaın askerleri düşmanın üzerine adeta uçarcasına yürüdüler ve düşmanı geri püskürtmüştür. Bu müthiş olay sonucunda İngiliz bir subay günlüğüne “Bu Çanakkale geçilmez, Türk askeri uçmaya başladı.” notunu düşmüştür. Qç ayn cephede de (Anbumu, Seddülbahir, Kumkale) önemli bir başarı elde edemeyen, sadece siper ele geçirebilen müttefikler için yaz, siper savaşları , şeklinde geçti.

Çanakkale Savaşı ve Mus­tafa Kemal

25 Ağustosla Anafartalar planını devreye sokarak Türk birliklerini çembere giıp imha etme planını denemişler fakat; Anafartalar’da Türk ordusunu başında Grup Komutanı olarak Kurmay Albay Mustafa Kemal’i bulmuşlardır, lan Hamitton’un ikinci planı da Mus­tafa Kemal tarafından başarısızlığa uğratılmış; bu durum sonucunda müttefikler Türk sahra has­tanelerini bombalamışlar, İstanbul’a yaralı taşıyan Kızılay vapurlarını batırmışlardır. Bu arada cephe içinde Türk askeriyle temasta bulu­nan Anzaklar da Türklerin mertliğinden etkilenmiş, eğitim sırasında kendilerine anlatılan Abdul adlı askerlere hiç benzemediklerini ‘ Öğrenmişlerdir (Abdul İngüzler tarafından Mısır’da Anzaklara öğretilen Türk askeri tipidir; barbardır, korkaktır, pistir ve insan eti yâr).

Sonuç olarak Çanakkale’de bir başan elde edilemeyeceği Müttefikler tarafından m da anlaşılmış ve Ocak 1916 başında çekilmenin tamamlanması karariaştınlmıştjr. Müttefiklerin savaş sırasında en büyük başanlannr çekilirken yaptıktan yadsınamaz bir gerçektir, Çünkü çekilmeyi yerlerine sonradan patlamalı tüfekler, hatlı mayınlar, siperlere kulda askerler bırakarak ve şpn güne kadar savaşmayı sürdürerek tamamlanışlardır. Çekilme tarihi 28 Aralık – 9 Ocak arasıdır ve bthsüre zarfında Türk hattından bir hücum gerçekleşmemiştir. Bunun sebebiyse zaten çok fada asker kaybeden Türk birliklerinin devam eden savaşlar sebebiyle kayba daha fazla tahammülünün olmamasıdır.

Çanakkale. Savaşı’nı kazandıran unsur Çanak­kale Ruhu’dur. Çanakkale Ruhu savaşan asker­lere- komutanları . tarafından öğretilen,  açık­lanması gerçekten zor bir kavramdır. Köyünden başka yer görmeyen gençtere vatan, bayrak, millet gibi kavramlar öğretilmiş;- bu uğurda ölümün? inandıktan dinin gereği olduğu tebliğ edilmiştir Yiğitliğin, insanlığın pek çok örnekleri­nin karşılıklı olarak gösterildiği Çanakkale Savaşı tüm dünyada hala savaş dersi olarak okutulmaktadır.

Çanakkale Savaşı ve Mus­tafa Kemal

Çanakkale Savaşı sonucunda Türklerin vatanını asla bırakmayacağı dünyaya bir kez daha ian edilmiş, bu zafer dünyada ezilen bütün haMara bir kurtuluş ümidi oluşmuş Birinci Dünya Savaşı’nın süresi uzamış, İstanbul’un bir Türk kenti olduğu bir kez daha ispat edilmiş ve Türk halkı bu savaş sonucunda inanacağı, ardından. yürüyeceği, kendisini medeniyet ışığına nice zah­metli yollardan geçtikten sonra taşıyacak bir lidere kavuşmuştur. Toplam 500.000’den fazla insanın hayatını kaybettiği Çanakkale’de, bugün bile hala savaş meydanlarından insan kertikleri çıkmaktadır.

Aslınğa bu gerçek uyumaya başlarsak uyanmak için ödeceğimiz bedelerin en büyük göstergesi olarak karşımızda durmaktadır. O yüzden asla uyumamalı ve teh­likelere karşı hep tetikte olmalıyız, daha fazla bedel ödememek için..

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu