Baz İstasyonları ve Sağlığımız
Baz İstasyonu Nedir ? Sağlık Açısından Tehlikelimi’dir ?
Öncelikle bu “baz istasyonu” denen şeyin ne olduğuna değinmek istiyorum. Baz istasyonlan özellikle gsm operatörlerinin işine yarayan bu nedenle kapsama alanını genişletmek için yüksek yerlere kurulmasında fayda olan ve çift yönlü yayın yapan birimlerdir. Televizyondaki görüntüyü görebiliriz ama televizyon bizim görüntümüzü iletmez, bu tek yönlü sistemdir. Baz istasyonlannda ise iletilmek isteneni götürüp ; karşıdan geleni de getiren çift yönlü bir sistem vardır. Anten yüksekliği, coğrafi koşullar ve İstasyon çıkış gücüne bağlı olarak yayın aralıkları 0-35 km arasında değişim göstermekledir. Çoğu baz istasyonunda dalgalan spesifik yönlere, uzaklara veya geniş alanlara yaymak için tercivli antenler kullanılır, bunlar sabit veya değişken olabilirler.
Günümüzde yapım yerinde yapılıp kolayca istenilen yere kurulabilen baz istasyonları mevcuttur. Mesela sabah 4 te yola çıkılıp aynı sabah 7de gizli gizli kurulan tekerlekli istasyonlar yok değildir.Deyim yerinde olmayabilir ama yangından mal kaçınr gibi küçük yerieşkelere istasyon kurduktan sonra halkın tepkisini önemsememek ilk olarak doğru yönetim eksikliğini akla getiriyor.İnsanımızın bu konularda bilgilendirilip, gerekirse o bölge kamuoyunun görüşlerine şu ve bu şekilde başvurarak bu işleri yapmak huzurumuz açısından daha doğru olacaktır.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun yönetmeliğine göre güvenlik mesafesi içinde kişi başına düşen elektrik alan sınır değeri 900 MHz fi için 10,26V/m’yi, 1800MHziçini 15.1i geçemez. Bu değer ICNIRP (Uluslararası İyonlaşmamış Radyasyondan Korunma Komisyonu) tarafından belirlenen ve tüm operatörleri kapsayan 41.3 v/m’nin 4 kat daha düşüğüne denk gelmektedir. Keşke bunlann hepsinde uygulandığına emin olsak ama bununla ilgili de aşın bir umursamazlık süregelmekte. Bu da bizi baz istasyorılannın ev aletleri kadar “elektromanyetik dalga” yaydığı sunucuna götürür.
Baz istasyonlanyla ilgili en can alıcı nokta olan sağlık konusu, insanların en büyük hatta tek çekincesidir. Bu konuyla ilgili ciddi davalar açılmış kısmi olarak davacı lehinde kararlar alınmaktadır. Örneğin Maltepe taraflannda binalara yapılan baca görünümlü istasyonlar çevre halkı tarafından fark edildikten sonra hukuki işlemlere bölge idari mahkemesi vasıtasıyla başlanmış ancak netice takriben 3 yıl sonra alınabilmiştir. Sonuç istasyonun iptali yönündeydi. Gerekçelerden biri ise bölge halkının psikolojik yönden tahrip olup yakın mahallerde uyku bozukluğu ve baş ağnlannın nüksetmesiydi. Keyfi bir şikayet olmaması da şikayetçinin bu sebepten ötürü taşınmasından anlaşılmakta. Bazı davalar da ilkin çatı sahibinin kendi nzasıyla istasyon kurulmasına müsaade ettiği ancak ortaya çıkan sorunlardan sonra pişman olup kaldınlması yönünde girişimlerde bulunduğu yönünde manidar olaylar.
Bu kadar olaydan sonra ilk alda gelen şey bunun zararlı olduğudur değil mi? Aslında bu konu tam bir muamma. Yapılan yurt dışı araştırmalarında kanser veya benzeri hastalıklara yol açtığı görülmüyor. Ancak ülkemiz için konuşursak bunun çoğu şeyde olduğu gibi istismar edilip BTKnın ölçütlerine uymama bağlamında aşın değerlerde kullanılması söz konusu. Hal böyle olunca beynin elektriksel yapısından dolayı fonksiyon bozulduktan meydana gelebilir diyor araştırmacılar. Ama yine bir kesinlik kazandıramıyorlar konuya.