Beykoz’un Şirin Köyü Zerzavatçı

Beykoz’un nadide köylerinden, zer­zevatıyla ünlü Zerzavatçı ya yağ­murlu bir kış günü adım atıyoruz. Köyün en eski sakinlerinden Necati Çan­kaya karşılıyor bizi Hem dedesi hem ba­bası köye ilk yerleşenlerden Güzel bir evi ve bahçesi var. Bizi bahçesine davet edip kendi hazırladıkları vişne suyundan ik­ram ediyor.

Sanki 60 yıllık mazisini anlat­mak için bizi bekliyormuşçasına başlıyor anlatmaya Ağva’dan manda arabalarıyla Zerzevatçıya sebze getirirmiş dedesi ve babası. Dedesinin bu süreçte çok çile çek­tiğini söylüyor. Bir zamanlar Beykoz’a in­menin çokzorolduğunuifade eden Çanka­ya, “Kışın kapanırdı yollar. Allah razı olsun Büyükşehirden şimdi hem yollar güzel hem ulaşım saat başı sağlanıyor diyor.

İstanbul’a gübre Zerzevatçı’dan

Bugün Zerzevatçı köyünün i sakinleri bahçecilik, tarım, seracılık ve ticaretle uğraşıyor. Bu nedenle solucan gübre­si üretimi çok yaygın. Organik olarak üretilen gübreler. İstanbul’un çeşitli yerlerine gönderiliyor.

Zerzevatçı kimliğini 1992 de kazandı

Zerzevatçı Koyu nun köyünün kuruluşu 1920’lere dayanıyor. İlk sakinleri Yunanistan’dan göcen Türkler olan köy asıl kim­liğini 1992 de kazanmış. İs­tanbul’a 21 Beykoz’a ise 13 kilometre uzaklıktaki köyün nüfusu 1000 civarı 60’a ya­kın öğrencisi ve beş öğret­meniyle tek katlı bir okulun, bulunduğu köyde 1976 da köylülerin kendi imkan­larıyla kurduğu Zerzevat­çı Birlik Spor Kulübü, çay ocağı ve bir de lokanta var.