AVRUPA ŞEHRİ ESKİŞEHİR
İÇ ANADOLU’DA BİR AVRUPA ŞEHRİ
ESKİŞEHİR
Sularında gondoüarla gezilen Porsuk Çayı, su etrafında çimlerde vakit geçiren öğrenciler, bisikletlilerin bolluğu, yeşil alanlar, şehir parkları, heykeller, müzeler, kitap kafeleriyle modern bir Avrupa şehri Eskişehir.
Friglerden Bizanslılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Eskişehir’in tarihi, adı gibi oldukça eskilere dayansa da günümüzdeki görünüm ve yaşantısıyla modernizmi yansıtıyor. Üniversiteleri, kültürel etkinlikleri, müzeleri, senfoni orkestraları ve operasıyla tam bir kültür şehri.
Öğrenci şehri olması nedeniyle de oldukça hareketli. Osman- gazi ve Anadolu Üniversitesi, ülkemizin diğer şehirlerinden gelen gençlerle dolu.
Kentteki yaşamı güzelleştiren ve besleyen unsurlardan biri de bu genç nüfus.Karasal iklimin hakim olduğu Eskişehir’in, soğuğu, ayazı meşhur. Ziyaret etmek için bahar ve yaz ayları daha uygun olabilir. Şehrin Avrupa şehirlerine benzetilmesinin ana sebeplerinden biri Porsuk Çayı ve Adalar bölgesi. Bir yanda Venedik misali gondolların gezdiği çayı, bir yanda suyun etrafındaki alanlarda, çimlerde, kafelerde keyifle vakit geçiren gençleri izleyip neşelenebilirsiniz.
ESKİŞEHİR’DE MAVİYLE YEŞİLİ BİRLEŞTİREN
PARKLAR
Eskişehir, parklarının bolluğuyla da biliniyor. Her yerinde küçük bir park, bir yeşil alan mevcut. Bunlardan Porsuk Çayı boyunca uzanan ve içinde bir de yapay plaj bulunduran Kent Park’ta, ayrıca pek çok kafe, restoran, çocuklar için oyun alanları, at binme alanları ve gölet var. Şelale Park, Eskişehir’in en büyük şelalesine ev sahipliği yapıyor. Yeşil ve maviyi, şehir manzarasıyla bir araya getiren bu parkın içinde çocuk oyun ve spor alanları, yürüme yolları, seyir terası, ahşap yel değirmeni, mini bir tiyatro, restoran ve kafeteryalar yer alıyor. Sazova Parkı ise devasa bir şehir parkı. Aynı zamanda Bilim, Sanat ve Kültür Parkı olarak da biliniyor. İçinde Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Müzesi, Masal Şatosu ve Korsan Gemisi’nin yanı sıra kafeler, yemek stantları ve büyük bir gölet mevcut.
ESKİŞEHİR BİR MÜZE CENNETİ
Kentte birçok müze var. Şehrin ilgi çeken müzelerinden biri Eti Arkeoloji Müzesi. Burada bölgedeki, Dorylaion, Pessinus, Han Yeraltı Şehri Demirci höyük gibi ören yerlerinden çıkan eserler sergileniyor Diğer ilgi çeken muzelerinden Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ve Eskişehir Kent Belleği Müzesi ise aynı binadalar. Alt katta cam sanat üst katta Eskişehir’in tarifini aktaran bölümler yer alıyor.
Son dönemde en çok ilgi gören müze ise Balmumu Heykeller Müzesi. Türkiye’de bir ilk olan bu müzedeki heykeller, müzeye adını da veren Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in bizzat kendi elinden çıkma. Başkanın yıllarca emek harcadığı işleri; yabancı tarihi, devlet adamları, politik karakterlerden sanatçılara, sporcular ve ilim adamlarına Kadar 160 adetten fazla balmumu heykel farklı dekorlar eşliğinde sergileniyor, odunpazarı bölgesini gezerken ise Kurşunlu Cami ve Külliyesi, Atlıhan El Sanat Çarşıları ve ünlü Lületaşı Müzesi’ni de görmeyi unutmayın.
ESKİŞEHİR VE RENGARENK ODUNPAZARI EVLERİ
Ahşap ve kerpiçten yapılma, rengarenk Odunpazarı Evleri, Eskişehir’in kuşkusuz en turistik noktası. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine de konu olan Odunpazan, Eskişehir’in ilk yerleşim yeri. Yıkık dökük eski evlerin, başarılı restorasyon çalışmalarıyla bir bir yenilenerek günümüzdeki görünümüne kavuşmasıyla Odunpazarı, tarihi Eskişehir’e ve geçmiş yaşantılara ayna tutuyor. Bugün bu evlerin bazıları halen konut olarak kullanılıyor. Bazıları ise müze, butik otel, kafe, restoran gibi mekanlar olarak işlev görüyor. OsmanlI döneminin kent mimarisini yansıtan otantik ve sevimli bir mimariye sahip olan evlerle bezeli sokakları büyütenmişçesine gezebilirsiniz.
ESKİŞEHİR VE İLK TÜRK OTOMOBİLİ; DEVRİM
Eskişehir, OsmanlI’da ilk hutbenin okutulması, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk köy enstitüsünün açılması, ilk yüksek hızda tren seferinin yapılması gibi birçok ilke sahne olmuş. Türkiye’nin ilk ve tek yerli otomobili olan ancak seri üretime geçilemeyen Devrim otomobiline de ev sahipliği yapıyor. Dört ayda hayata geçirilen ancak yalnızca yine dört adet üretilen, tamamen yerli üretim olan Devrim otomobili bugün, Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda camlı bir mekan içerisinde sergileniyor.