Tokat İlimiz
Tokat İlimiz
Osmanlı Dönemi’nde İstanbul’dan gelen yolun Tokat’ta iki kola ayrılmasından dolayı Osmanlı Döneminde bir uç kenti olan Tokat kenti doğu seferleri dolayısıyla padişahlar ve ordularının geçtikleri bir yer olmuştur Bunun yanı sıra ticaret kervanları, yabancı elçiler ve seyyahlar (Evliya Çelebi, Tournefbrt Tavernler gibi) Tokatfa kent merkezine uğrayarak yollarına devam etmekteydiler. İstanbul’dan gelen bu yol, Tokattan itibaren Diyarbakır-Bağdat yoluna gidecekler için Sivas üzerinden, Erzurum ve daha doğuya gidecekler için Niksar üzerinden Kelkit vadisini takip ederek gitmekteydiler. Kuzeye Samsun ve Sinop limanlarına ulaşmak için de Tokat geçiş bölgesiydi. Süreyya Faroghi 1994, 16. Yüzyılda Karahisar-ı Sahip (Afyon), Tokat ve Beypazarında kayıtlara geçmiş olan 5-6 hanın bulunduğunu, Tokat ve Afyon’un bölgelerarası ticaret merkezi olduğunu belirtmektedir.
Tokatın aynca İran’ın ipek üreten bölgelerinden Bursa ve İstanbul’a uzanan kervan yolu üzerinde önemli ambar niteliğinde olduğu vurgulanmaktadır. Aynca, bölgenin ticaret merkezleri olarak kayıtlarda en çok çarşısı olan Ankara Tire, Tokat ve Konya görülmektedir. 17. Yüzyıl ortasında kent doğunun en önemli geçitlerindendir.
Kente İran’dan Diyarbakır’dan, Bağdat’tan, İstanbul’dan, İzmir’den, Sinop’tan ve diğer yerlerden devamlı kervanlar gelmekteydi. 17. ve 18. Yüzyılda kent merkezini oluşturan esnaf çarşılarının ve tüccar hanlarının bulunduğu, bu nedenle kentin bel kemiği olan Sulu Sokakta bakırcılığın yer alması, bakırcılığın kent ekonomisindeki önemli yerini kanıtlamaktadır.
Bakırcılığın ve dericiliğin yanı sıra bu dönemde dokumacılığında önemli bir eylem olduğu anlaşılıyor. 18. Yüzyıl başlarında kentten geçen gezgin Toumefört’ta ipek ve kumaş üretiminin Tokat’ta diğer bölgelerden daha fazla ürettiğini belirtmektedir. 18 Yüzyılda bakır eşya renkli dokuma ve moroken deri ihraç eden Tokat kenti, bölgeler arası ticaretten elde ettiği gümrük getiri de eklenince Anadolu’nun en önemli ve zengin ticaret kentlerinden bin olmuştur. 1772 Şefi Siciline göre Tokat’ta o yıllarda 46 çeşit esnaf bulunmakta, han sayısının 13’e ulaştığını görmekteyiz. Yine 18 Yüzyılda bir başka seyyah Linciciyan endüstri bakımından Tokat ı bakırcı ve kazancılar kenti saymak gerektiğini vurgulamaktadır. Charles Texier’de (2002).Tokat’ta bu bakırdan kazan, mangal ve kervanlara yarayacak kaplar yapılmaktaydı, hatta yurt ihraç edilmekteydi.Tokat’ın Keban bakır madenlerinin büyük bir ambarı olduğunu ve bu bakırların burda işlendiğini belirtir.
Tokat merkezine bakıldığında Kentini güney eteklerinde bulunan Sulu Sokak kantin ticaret merkezi konurnundaydı ve kentin gelişimi bu bölğe üzerindeydi.Sulu Sokaklarının yanısıra kentin diğer ticaret alanları Ali Paşa Cami etrafında (Mahkeme Önü) ve Gülbahar Hatun Camii etrafında (Meydan) oluşmuştur Bu alanlar içinde ve etrafında Danişmend Anadolu Selçuklu İlhanlı ve OsmanlI eserleri mevcuttur.
Bu üç ticaret merkezi etrafında kent 19. Yüzyıl ortalarına kadar gelmiştir. Kentte 19. Yüzyıl sonlarından itibaren bu durum değişmiş ve Tokattaki bakır ticareti ve diğerleri gerilemiştir Tanzimat Devrinde kentte sanatlar gittikçe değerini kaybederek ekonomik canlılık azalmıştır, 18 ve 19. Yüzyıl başlarında ekonomisi canlı olan Tokat kenti Osmanlı Duraklama Döneminden sonra Anadolu’daki önemli konumunu kaybetye başlamıştır.
Kent merkezindeki anıtsal yapılar irdelendiğinde, gerileme Dönemi ite birlikte 1800li yıllardan sonra Tokat kent merkezinde ticarete ve sosyal tesislere yönelik yapılar yapılmamıştır. Bu da kentte ticaretin yavaş yavaş azalmaya başladığım göstermektedir. Özellikte kentin bu bölgede 17 yüzyıldan beri taşıdığı bölgelerarası ticâret merkezi niteliğini 19. Yüzyılın ikinci yansında liman kenti Samsun’a kaptırması, bölge ölçeğinde ticaret üstünlüğünü kaybetmesine ve kentin her alanda gerilemeye başlamasına sebep olmuştur. Kentin fiziksel gelişimi de bu tarihlerden sonra durmuş, cumhuriyetin ilk yıllanna kadar beyle devam etmiştir.
Cumhuriyetle birlikte günümüze kadar küçük bir Anadolu kenti olarak gelen Tokat 1990 yılından bu yana fiziksel gelişimini kentin kuzey ve batı tarafına doğru yönlendirmeye başlamıştır. Kentte 1 kale, 6 han. 1 bedesten. 3 medrese (1 tanesi mevcut değil). 27 cami, 7 zaviye. 14 türbe. 7 hamam ve 1 saat kulesi olmak üzere toplam 66 tane tescilli anıtsal yapı mevcuttur.Anıtsal yapıların 45 tanesi Osmanlı Dönemine. 15 tanesi Selçuklu Döneminde 4 tanesi İlhanlı Dönemine ve 2 tanesi Danişmend Dönemine aittir. Tokat kent merkezinde ve ilçelerinde bulunan anıtsal yapılar o dönemlere ait bizler bilğiler vermektedir.
Ayrıca Tokat İlimizde birçok özgün geleneksel konut bulunmakta 16 Yüzyılda Tokat’a gelen Evliya Çelebi, Tokat havası hoş tarafında bağ ve bahçeleri olan bir şehir olarak tanımlamaktadır. Meyvelerinin lezzetli ve latif olduğunda bahsetmektedir.
Tokat’da her bağında bir köşk havuz, fıskiye ve çeşitli meyveler bulunduğundan; cami, saray, köşk ve imaretleri ile şehre gelenleri kendisine hayran bıraktığını ¡ifade etmektedir. Tokat Kent merkezinde gürümüzde tescilli 131 gelenekse ev bulunmaktadır. Tescilli geleneksel konutların içlerinden bazıları oldukça büyük konak tararda yapılmıştr Bu konaklar dan Latifoğlu veYağcıoğlu (harap bir durumdadır). Musluağa Konağı Atatürk Kültür, Madımağın Celal’in Evioldukça süslemeli iç mekanlara sahiptir. Bunların yanı sıra gelenekse konutlarda da iç mekan süsletmeleri bakımından oldukça gösterişlidirler